İsrail'in eski Başbakanı Benjamin Netanyahu, yolsuzluk iddialarıyla ilgili yürütülen davada ifadeye çağrıldı. Bu süreçte dikkat çeken en önemli detaylardan biri Netanyahu’nun savunma stratejisi oldu. 2023 yılında gerçekleştirilen sorgulama sırasında 1.788 kez "Hatırlamıyorum" cevabını vermesi, hem kamuoyunda hem de medya dünyasında geniş yankı uyandırdı. Bu durum, Netanyahu’nun karşı karşıya olduğu suçlamaların ciddiyetini artırırken, aynı zamanda adalet sisteminin işleyişi hakkında da tartışmalara yol açtı.
Netanyahu'nun davası, 2019 yılından bu yana devam ediyor ve 3 ayrı yolsuzluk davasıyla ilgili. Davaların temelinde, başbakanlık dönemi boyunca yaptığı bir takım eylemlerin yasalara aykırı olduğu iddiaları yer alıyor. Bu çerçevede Netanyahu, kamuoyunu yanılttığı ve kamu kaynaklarını kötüye kullandığı gerekçesiyle suçlanıyor. Sorgulama ise, çarpıcı yanıtları ile dikkat çekiyor. Netanyahu’nun "Hatırlamıyorum" cevabını 1.788 kez vermesi, kamuoyunda adeta bir şok etkisi yarattı. Zira, bir liderin bu denli çok bir soruya bu şekilde yanıt vermesi, yargılama sürecinin haklı ve sağlıklı bir şekilde ilerleyip ilerlemediği konusunda önemli bir soru işareti oluşturuyor.
Netanyahu’nun sorgulaması, sadece yolsuzluk davalarının değil, aynı zamanda İsrail toplumunun adalet sistemine olan güvenini de sorgulattı. birçok kişi, eski Başbakan’ın bu denli kayıtsız kalışını eleştirirken, yargının tarafsız ve etkili olup olmadığı konusunu gündeme taşıdı. Birçok halk lideri, sorgulama sürecinin şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiğine vurgu yaparak, yargının bağımsızlığına dikkat çekti. Ancak Netanyahu’nun uzun süreli iktidarına odaklanan bazı kesimler, sürecin siyasi bir komplodan ibaret olduğunu öne sürdü. Bu durum, toplumda iki ayrı görüş grubunun ortaya çıkmasına neden oldu ve bu çeşitlilik, İsrail siyaseti açısından önemli bir tartışma alanı oluşturdu.
Sonuç olarak, Netanyahu’nun "Hatırlamıyorum" yanıtı, hem yargı süreci hem de kamuoyunun adalet algısı üzerinde derin etkiler bırakmaya devam ediyor. Sürecin nasıl ilerleyeceği ve alınacak kararların, İsrail siyasetine nasıl yansıyacağı ise belirsizliğini koruyor. Ancak bu durum, Netanyahu'nun yargı önünde hesap vermesi gerektiği gerçeğini değiştirmiyor. Adaletin tecelli edip etmeyeceği, sadece Netanyahu için değil, tüm toplum için büyük önem taşıyor.