Marmaris, Türkiye’nin güzide tatil beldelerinden biri olan Muğla’nın gözde bölgelerinden biridir. Ancak geçtiğimiz günlerde yaşanan ve birçok insanı derinden etkileyen bir deprem, bu huzurlu atmosferi bir anda değiştirdi. 6.5 büyüklüğünde meydana gelen Marmaris depremi, sadece yapısal zararlarla değil, aynı zamanda bazı kayıplarla da anıldı. Depremde hayatını kaybedenlerin cenaze törenleri, bölge halkını derinden sarsarak yüreklerde derin bir acı bıraktı.
23 Ekim 2023 tarihinde sabah saatlerinde meydana gelen Marmaris depremi, bölgedeki herkesin hayatını alt üst etti. Sarsıntının etkisiyle birçok binada hasar oluştu, ve acı haberler peş peşe gelmeye başladı. İlk bilgilere göre, 5 kişinin hayatını kaybettiği, 50'den fazla kişinin ise yaralandığı duyuruldu. Hayatını kaybedenlerden üçü yerel sakinlerken, diğerleri ise o sırada tatil için bölgede bulunan ziyaretçilerdi. Acı haber, Marmaris'te yaşayan herkesi derinden etkileyerek, toplumda büyük bir yas ortamı oluşturdu.
Hayatını kaybedenlerin aileleri, arkadaşları ve komşuları, cenaze töreninde bir araya gelerek kaybolan sevdiklerine son bir veda etti. Depremin oluşturduğu travma, törene katılanların gözlerinde yaş olarak belirdi. Gözyaşları eşliğinde dualar edildi. Hayatlarını kaybedenler şehir mezarlığında, dualarla son yolculuklarına uğurlandılar. Törende konuşan yakınları, kaybettikleri sevdiklerinin güzel anılarını paylaşarak, hem bireysel hem de toplumsal dayanışmanın önemine vurgu yaptılar. Törende ayrıca, yerel yönetimden ve sivil toplum kuruluşlarından temsilciler de katılarak, yaraların sarılması için ellerinden gelen desteği sunacaklarını belirttiler.
Marmaris depremi, sadece bir doğal afet olmanın ötesinde, birçok aileye büyük acılar ve kayıplar getirdi. Bu olay, Türkiye’nin ne denli güçlü bir dayanışma ruhuna sahip olduğunu da gözler önüne serdi. Kaybedilen hayatların, sadece sevdiklerini kaybedenler için değil, bütün toplum için birer kayıp olduğu vurgulandı. Bu tür durumlarda birlik ve beraberliğin ne kadar önemli olduğu bir kez daha hatırlatıldı.
Gözyaşlarına, dualara ve anmaya tanıklık eden herkes, kaybedilenlerin anısının yaşatılması için toplumsal bir sorumluluk üstlenerek, gelecekte de benzer felaketlerin önlenmesi adına önlemlerin alınması gerektiği konusunu gündeme getirdi. Marmaris ve çevresindeki yerel yönetimlerin, deprem risklerine karşı hazırlık yapma konusunda daha duyarlı olmaları gerektiğine dikkat çekildi. Depremzedelere yönelik destek kampanyalarının hızlandırılması, yardımların koordineli bir şekilde ulaştırılması için çabalar da arttı.
Sonuç olarak, Marmaris’teki bu trajik olay, insanların hayatlarının ne denli kırılgan olduğunu ve doğanın gücünü bir kez daha hatırlattı. Hayatını kaybedenlerin anıları, toplumda birer ışık olarak kalmalıdır. Bu tür felaketlerden ders alarak, toplumun her kesiminin barınma, sağlık ve eğitim gibi alanlarda güçlendirilmesi, aynı zamanda acil durum planlarının gözden geçirilmesi gerekmektedir. Marmaris depremi, anılarımızda ve kalplerimizde sonsuza dek yaşayacak olan kayıplarımızı bırakmış olsa da, başımız sağ olsun.