Sosyal medya, günümüz dünyasında iletişimin en önemli ve vazgeçilmez araçlarından biri haline gelmiştir. Ancak bazı ülkelerde, özellikle otoriter rejimlerin hakim olduğu yerlerde, bu platformlara erişim sınırlı ya da yasaklıdır. İran, bu bağlamda dikkat çeken bir örnek teşkil ediyor. Ülkenin sıkı internet denetimi ve yasakları, İranlıların sosyal medya üzerinde kendilerini ifade etme özgürlüğünü ciddi şekilde kısıtlamaktadır. Fakat İran halkı, Twitter gibi sosyal medya platformlarında var olma ve seslerini duyurma noktasında kararlılığı sürdürmektedir. Bu yazımızda, İranlıların sosyal medya özgürlüğü arayışı ve Twitter’a olan ilgileri üzerine derinlemesine bir inceleme yapacağız.
İran, 2009 yılında gerçekleşen Yeşil Devrim’in ardından sosyal medya kullanımında ciddi kısıtlamalara gitmiştir. O tarihten bu yana, hükümet, çeşitli sosyal medya platformlarına erişimi yasaklayarak halkın bilgiye ulaşmasını ve fikirlerini özgürce ifade etmesini engellemektedir. Twitter, Facebook ve YouTube gibi platformlar, İran içerisine girişi yasaklı olan siteler arasında yer alıyor. Ancak, bu yasaklar halkın sosyal medyayı kullanma isteğini azaltmak bir yana, daha da artırmıştır. İranlılar, yasaklı olan bu platformlara erişim sağlamak için VPN (Sanal Özel Ağ) gibi yöntemler kullanmakta ve yasakları aşmanın yollarını aramaktadır.
Gerçekten de, sosyal medya, bireylerin düşüncelerini hızlı bir şekilde yayabilmeleri ve geniş kitlelere ulaşabilmeleri açısından büyük bir güç taşımaktadır. İran'da, halkın sosyal medya aracılığıyla yaşadıkları sorunları dile getirmek istemesi, bu platformların gücünü bir kez daha gözler önüne sermektedir. Özellikle Twitter, kullanıcılarına anlık düşüncelerini ifade etme, olaylar hakkında hızlı bilgi paylaşma imkanı sunarken; devletin iletişim üzerindeki baskıları karşısında da bir direniş alanı olarak öne çıkmaktadır.
İranlı kullanıcılar, Twitter’da sıklıkla güncel gelişmeler hakkında paylaşımlar yapmakta ve bu paylaşımlar, diğer ülkelerdeki insanlarla etkileşim kurma yolu olarak görülmektedir. Sosyal medyanın sağladığı bu avantaj, halkın yaşadığı kısıtlamalar ve baskılara karşı bir tür protesto biçimi olarak da değerlendirilebilir. Her ne kadar Twitter, İran'da resmi olarak yasaklı olsa da, birçok insan bu platformda var olmanın yollarını bulmaktadır.
Bunun yanı sıra, İran'ın genç nüfusu, teknolojik gelişmelere son derece ilgili ve aktif bir yapıdadır. Gençler, sosyal medyanın sunduğu olanakları kullanarak, kendilerini ifade etme, toplumsal olaylara katılma ve farklı görüşlerle tanışma fırsatı bulmaktadır. Bu bağlamda, Twitter, gençlerin seslerini dünyaya duyurmalarının en önemli araçlarından biri olmayı sürdürmektedir.
Sonuç olarak, İran'daki sosyal medya engellerine rağmen, halkın özgürlük ve ifade hakkı için verdiği mücadele, dikkat çekici ve umut verici bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. İranlılar da herkes gibi tweet atmak istiyor ve bunu başarmak için sürekli yeni yollar arıyorlar. Zamanla bu mücadele, global bir dayanışmaya dönüşebilir ve sosyal medya aracılığıyla dünya genelindeki diğer bireylerle bir araya gelme fırsatı sunabilir. Sosyal medya, bir iletişim aracı olmanın ötesinde, toplumların sesini duyurabileceği, farkındalığını artırabileceği ve toplumsal değişim için bir araç olarak işlev görebilir. İran’daki durum ise, sosyal medyanın gücünü ve bu platformların toplum üzerindeki etki potansiyelini gözler önüne sermektedir.