Yemen'deki Husi hareketi, 17 Ekim 2023 tarihinde İsrail'in Ben Gurion Havalimanı'na balistik füze saldırısı gerçekleştirdiğini duyurdu. Bu saldırı, Orta Doğu'daki gerilimi artıran bir gelişme olarak yorumlanıyor. Husiler, saldırının ardından yaptıkları açıklamada, bu eylemin “İsrail'in bölgedeki saldırgan politikalarına karşı bir yanıt” olduğunu belirtti. Olayın hemen ardından İsrail ordusu, hava savunma sistemlerinin işleyişi hakkında bilgi vermedi ve durumu değerlendirmek üzere acil toplantılar yapmaya başladı.
Husilerin bu saldırıyı gerçekleştirmesindeki motive, İsrail ile Filistin arasındaki artan gerginlik ve çatışmalardır. Özellikle son aylarda İsrail'in Gazze'ye yönelik düzenlediği hava saldırıları ve Filistinli sivillere karşı uyguladığı baskılar, Husileri daha da cesaretlendirmiş görünüyor. Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi yaptığı açıklamada, “Bu saldırılar, sadece bizim için değil, tüm Müslümanlar ve özellikle Filistinli kardeşlerimiz için bir savunma ve direniş gösterisidir.” ifadesini kullanarak, toplumda bir dayanışma hissi yaratma amacı gütmektedir.
Yine Husi lider, “İsrail’in dikkate alması gereken bir uluslararası ciddiyetle karşılaşacaklar” diyerek, diğer Arap ülkelerinin de bölgedeki politikaları hakkında uyarılarda bulundu. Husilerin uluslararası alanda aldığı destek dikkat çekici bir durum olarak öne çıkıyor. Bu saldırı, aynı zamanda Husi hareketinin gücünü artırma arzusunu da gösteriyor. Husiler, uzun zamandır Yemen’deki iç savaşın içinde faaliyet gösteriyor ve destek bulmak için uluslararası arenada kendilerini konumlandırmaya çalışıyorlar.
Husilerin gerçekleştirdiği bu saldırıya İsrail’in nasıl bir yanıt vereceği merak ediliyor. İsrail, geçmişte benzeri saldırılara müdahale etmiş ve askeri operasyonlar düzenlemişti. Ancak, Ben Gurion Havalimanı gibi stratejik bir noktanın hedef alınması, İsrail’in güvenlik politikasında önemli değişikliklere yol açabilir. Birçok güvenlik uzmanı, bu gibi eylemlerin bölgesel istikrarsızlığı artıracağını ve yeni bir çatışma çevresi yaratacağını savunuyor.
Husilerin füze saldırısına karşı değerlendirmelerde bulunan uzmanlar, “Bu tarz eylemler, çatışma dinamiklerini değiştirebilir ve uluslararası müdahale çağrılarını artırabilir. Ancak, aynı zamanda bölgedeki askeri dengeleri de etkileyebilir.” diyor. Öte yandan, Husi hareketinin bu saldırıyla birlikte kendi içinde de bir görünürlük elde ettiğini belirtmek gerekiyor. Kendi propagandalarını ve tehditlerini artırarak, bölgedeki diğer gruplara da mesaj verme hedefindeler.
İsrail’in yanı sıra bölgedeki diğer ülkeler de durumdan endişe duymaya başladı. Husi hareketinin yeni bir askeri strateji oluşturma çabaları, Arap ülkeleri arasında farklı tepkilere yol açabilir. Birçok diplomat, bu durumun Orta Doğu’da yeni bir güç dengesizliği yaratma potansiyeli taşıdığını dile getiriyor.
Bölgedeki gelişmeler, dünya genelinde de takip ediliyor. Birçok gözlemci, Husi hareketinin bu tür eylemlerinin, diğer grupları cesaretlendirebileceğini ve benzer saldırıların artışına sebep olabileceğini ifade ediyor. Bu nedenle, bu tür gelişmelerin ilerleyen süreçte nasıl şekilleneceği büyük bir merak konusu haline gelmiş durumda.
Sonuç olarak, Husiler tarafından gerçekleştirilen Ben Gurion Havalimanı’na yapılan balistik füze saldırısı, sadece bölgedeki gerilimi artırmakla kalmayıp, Orta Doğu'nun siyasi dinamiklerini de etkileyebilecek bir gelişme olarak öne çıkıyor. Bu eylem, Husilerin kendilerini uluslararası arenada daha belirgin hale getirme çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Tüm gözler ise İsrail hükümetinin nasıl bir yanıt vereceği ve bu süreçten nasıl bir netice çıkaracağı üzerine odaklanmış durumda.