Beyaz Saray’da gerçekleşen ikinci tartışma, bir önceki tartışmadaki gerginliği daha da artırarak dikkatleri üzerine çekti. Eski Başkan Donald Trump, bu kez dişlerini Kanada’ya geçirdi ve ülkenin politikaları hakkında sert eleştirilerde bulundu. Tartışmanın temelinde yatan, ABD- Kanada ilişkilerine dair tartışmalı konular ve özellikle ticaret anlaşmaları yer alıyordu. Trump’ın Kanada’ya yönelik yürüttüğü eleştiriler, birçok izleyici ve siyasi analist tarafından dikkatle izlendi.
Tartışma sırasında Trump, Kanada'nın ABD ile olan ticaret ilişkilerini sorgulayarak, bu ülkeden yapılan ihracatın Amerikan sanayisine zarar verdiğini öne sürdü. “Kanada, sürekli olarak ABD’yi kullanıyor,” diyen Trump, ülkesinin çıkarlarını korumak için sert önlemler alması gerektiğini savundu. Bu açıklamalardan sonra Kanada’nın başkenti Ottawa’dan gelen tepkiler hızlı bir şekilde gündeme bomba gibi düştü. Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Trump’ın bu eleştirilerini yalanlayarak, iki ülke arasındaki ekonomik bağların güçlü olduğunu belirtti. Trudeau, “Ticaretimizi artırmak ve karşılıklı fayda sağlamak amacıyla birlikte çalışıyoruz,” diyerek, Trump’ın açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı.
Bu tür tartışmaların, seçim sürecinin ortasında popülarite elde etme çabası olarak değerlendirildiği gözlemleniyor. Trump, geçmişte de benzer şekilde diğer ülkeleri hedef alarak, kendi destekçi kitlesini hareketlendirmeyi başarmıştı. Bu tartışma, sadece iki ülke arasındaki ilişkiler değil, aynı zamanda ABD’nin uluslararası arenadaki duruşu açısından da önemli bir dönemeç olabilir. Türkiye’nin S-400 sistemi, Çin ile ticaret savaşları gibi konular, Trump'ın kampanyasının önemli başlıkları arasında yer alırken, Kanada’nın hedef alınması sürpriz bir hamle olarak kaydedildi.
Şu anda yaklaşan seçimler nedeniyle, siyasi analistler tartışmaların gidişatını merakla takip ediyor. Trump’ın bu tür tartışmalarla seçmenlerinin duygularını manipüle etmeye çalıştığını düşünenlerden biri olan Washington Üniversitesi profesörü Dr. Richard Geary, “Bu tartışmalar, yanıltıcı bilgi ve kutuplaşmayı artırmak için kullanılan bir araç haline geldi,” diyerek eleştirisini dile getirdi. Kanadalı uzmanlar da, Trump’ın bu tavrının, iki ülke arasında gerginlik yaratacağını ve olumsuz diplomatik sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor.
Herhangi bir gerginliğin ötesinde, Kanada ile ABD arasındaki güçlü bağlılıklar ve ticaret ilişkileri, iki müttefik ülkenin karşılıklı olarak birbirlerine bağımlılığını gözler önüne seriyor. Ancak tartışmalar, her iki tarafta da kaygılara neden olabileceği için, Trump’ın bu tarz eleştirilerinin seçim sürecinin gidişatını nasıl etkileyeceği merak ediliyor. Seçim günü geldiğinde, kimlerin oy alacağı ve hangi politikaların halk destek bulacağı konusunda belirsizlikler devam ediyor. Beyaz Saray’daki tartışmaların, sonunda seçmenlerin kararlarını nasıl şekillendireceğini gün geçtikçe daha iyi göreceğiz.
Sonuç olarak, Trump’ın Kanada’ya yönelik muhalefeti, siyasi arenadaki oyunların ve stratejilerin bir parçası olarak karşımıza çıkıyor. İlerleyen süreçte, bu tür tartışmaların ve eleştirilerin daha da artması bekleniyor. Siyasi gündem, sosyal medyada ve ulusal basında karşılıklı yorumlar ve analizlerle birlikte hareket ederken, seçmenlerin nasıl bir tavır alacağı büyük bir merak konusu olmaya devam ediyor.