2023 balıkçılık sezonu, beklenen av yasaklarının sona ermesi ile birlikte heyecan dolu bir giriş yapmayı bekliyordu. Ancak, balıkçıların denize açılma hayalleri hala gerçekleşmedi. Birçok balıkçı, ağaçlarını denize atmak ve oltalarını suya bırakmak için sabırsızlanırken, karşılaştıkları engeller ve belirsizlikler nedeniyle bu yılın başlangıcı pek de iç açıcı olmadı.
Türkiye'de balıkçılık, kıyı bölgelerindeki topluluklar için sadece bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda kültürel bir miras niteliği taşımaktadır. Her yıl belirli dönemlerde uygulanan av yasakları, deniz ekosisteminin korunması için kritik öneme sahiptir. 2023 yılında av yasaklarının sona ermesi ile beraber, balıkçılar denizlerde yeni bir sezon başlamasının heyecanını yansıtmıştı. Ancak, yaşanan olumsuz hava koşulları ve fırtınalı denizler, balıkçıların denize açılmasını engelledi. Balıkçılar, bu durumun yarattığı maddi kayıpların yanı sıra moral bozukluğu da yaşadıklarını dile getiriyorlar.
“Hava durumu denize açılmamızı engelleyen en büyük faktör,” diyen bölgedeki balıkçılardan biri, “Av sezonu açıldığı için açılmak istiyoruz ama deniz durumu buna elverişli değil. Herhangi bir kaza yaşamak istemiyoruz." dedi.
Balıkçılar, sadece hava koşulları ile değil, aynı zamanda ekonomik sorunlarla da baş etmek zorunda. Yakıt fiyatlarındaki artış, balık maliyetlerinin yükselmesi, sektörün sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Bunun yanı sıra, limanlardaki altyapı eksiklikleri ve izin süreçlerindeki gecikmeler, balıkçıların denizlerde daha fazla zaman geçirmesini zorlaştırıyor. Yetkililere göre, bu sorunlar kısa sürede çözülmedikçe, balıkçılık sektörünün geleceği risk altına girebilir.
Ayrıca, hükümetin balıkçılık sektörüne yönelik destek programları ve teşvikler ile ilgili planlarını hızlandırması gerekmektedir. Balıkçı birlikleri, devletin bu konudaki adımlarını bekliyor ve yetkililerden daha fazla işbirliği talep ediyor. “Bizim sesimizi duysunlar. Doğanın bize sunduğu kaynakları sürdürülebilir bir biçimde değerlendirmek istiyoruz," diyor bir başka balıkçı.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen, balıkçıların umutları hala taze. Denizin onlara sunduğu fırsatların aşılamaz engeller olamayacağına inanıyorlar. Geçmişte olduğu gibi, sakin denizlerin ve bol avın dönmesini umut ediyorlar. Artık sadece denizin bir kez daha onlara cömert davranmasını bekliyorlar.
Sonuç olarak, av yasağının kalkmasının ardından yaşanan belirsizlikler ve engeller, balıkçılıkla geçinen topluluklar için zorlu bir deneyim yaratmış durumda. Ancak, hayatta kalmak için mücadele eden bu Roma halkı, denizlerde tekrar yer almanın yollarını aramakta kararlı. Önümüzdeki günlerde umarız ki, hem hava koşulları normale döner hem de sektöre gerekli desteklerle birlikte balıkçılar denize açılma mutluluğunu yaşayabilir.